Soru: Hocam ben hacamat yapıyorum ve bunun mukabilinde para alıyorum. Geçenlerde bir kardeşimiz bana bu işi yapmamamı ve kendime daha iyi bir iş bulmamı söyledi. Gerekçe olarak da “hadiste hacamat parasının helal olmadığı geçiyor” dedi. Bu doğru mudur? Ne yapmalıyım?
Cevap: Bir kısım rivayetlerde hacamat karşılığında alınan ücretin “habis/pis olduğu[1] veya süht’ten olduğu[2] yahut da kazançların en şerlisi olduğu[3] ifade edilmektedir. Hatta bir kısım rivayetlerdeki ifadelere bakılacak olursa Peygamber Aleyhissalatü vesselam hacamat parasından nehyetmiştir.[4] Fakat buradaki habis, süht ifadelerinin haram manasında anlaşılması pek doğru gözükmemektedir. Zira Allah Teala ayette malın adisini “habis” diye isimlendirmiştir. Diğer ifadelerle de maksat hacamat parasının tavsiye edilmemesi ve (kerahetten hali olarak) temiz olmaması manasındadır.[5]
Hanefi mezhebine göre hacamat yapan kimseye ücret verilmesinde her hangi bir beis yoktur. Zira İbn Abbas (Radıyallahu Anh)’ten nakledildiğine göre Peygamber Aleyhissalatü vesselam hacamat olmuş ve kendisini hacamat eden kimseye ücret ödemiştir.[6] Hacamat mukabilinde ücret ödenmesi şayet haram olsaydı Efendimiz bunu yapmazdı. [7]
Ayrıca İmam Malik’in Muvatta’ındaki rivayetine göre Ebu Tayba isimli bir köle Peygamber Aleyhisselam’ı hacamat etmiş ve Efendimiz de buna mukabil olarak ona bir sa’ hurma vermiş[8] ve ehline onlara karşı kendisine gerekli addettiği günlük vazifeleri hususunda tahfif yapmalarını emretmiştir.[9] Bu rivayeti nakleden İmam Muhammed “Biz bunu alırız. Hacamat eden kimseye ücret verilmesinde her hangi bir beis yoktur. Bu Ebu Hanife’nin de görüşüdür” demektedir.[10]
Hacamat karşılığında ücret almanın caiz olduğuna yönelik nakilleri serdeden İmam et-Tahavî bütün bu rivayetlerin alıkoyan rivayetleri nesh ettiğini savunur.[11]
Demek ki Hanefi mezhebine göre hacamat karşılığında ücret alınması haram değildir. Bu paranın alınması caizdir. Lakin yine de kişi geçimini başka bir yolla temine muktedirse hacamattan gayrı bir yolu tercih etmesi evladır. Vesselam…
[1] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 25/122, No: 15812 Müslim, “Müsakat”, No: 1568, Hakim, el-Müstedrek, Buyu, No: 2278, Ebu Avane, Müsned, No: 5282 Ebu Davud, Sünen, İcare, No: 3423, Tirmizi, Sünen, Buyu’, No: 1275,İbn Hibban, Sahih, İcare, No: 5152, Taberani, el-Kebir, No: 4258 vd.
[2] İbn Hibban, Sahih, Buyu’, No: 4941,Ebu Avane, Müsned, No: 5288,Taberani, el-Kebir, No: 6696
[3] Ebu Avane, Müsned, Hac, No: 5277,Taberani, el-Kebir, No: 4263
[4] Hakim, el-Müstedrek, Buyu, No: 2243, Ebu Avane, Müsned, Hac, No: 5281, Taberani, el-Mu’cemu’l-Kebir, No: 1176
[5] Muhammed b. İsmail el-Emir es-San’ani, Sübülu’s-Selam, S. 845, Daru İbn Affan, Kahire, 2000, B.I
[6] Osman b. Said el-Kemâhî, el-Müheyyâ, IV/358 Daru’l-Hadis, Kahire, 2005
[7] Ebu’l-Velid el-Bâcî, el-Müntekâ, IX/ 459 Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut-Lübnan 2009, B.II
[8] İbnu’s-Seken’in İbn Abbas’tan zayıf bir senetle naklettiği rivayetde şöyle geçer: Biz Peygamber Aleyhissalatü vesselam’ın kapısında oturuyorduk Ebu Tayba elbisesinde taşıdığı bir şeyle çıkageldi. Ona dedik ki: Nedir bu seninle olan şey? “ Nebi’yi hacamat ettinm bana ücretimi verdi” dedi. Bkz. Muhammed b. Abdülbaki ez-Zürkanî, Şerhu’z-Zürkâni alâ Muvattai’l-İmam Malik, IV/ 518 Daru’l-Hadis, Kahire, 2011
[9] Malik b. Enes, Muvatta, Kitabu’l-Câmi, No: 1766
[10] Muhammed b. Hasen eş-Şeybâni, Muvatta, III/ 520 Daru’l-Kalem, Dımeşk, 2011, B.V
[11] Ebu Ca’fer et-Tahavî, Şerhu Meani’l-Âsâr, III/ 416, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut-Lübnan 2006, B.II
Cevapla
Yorumları Görüntüle