Soru: Hocam kırmızı veya sarı renkli bir elbiseyi giymekte her hangi bir kerahet var mıdır? Bu renklerdeki elbiselerin giyilmesinin caiz olmadığını söylüyorlar. Bu doğru mudur?
Cevap: İsterseniz soruyu cevaplandırmaya ilk önce sarı elbiseden başlayalım. Konuyla ilgili aktarılan en meşhur rivayet şudur: Abdullah b. Amr b. As şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üzerimde aspurla boyanmış iki elbise gördü ve “Muhakkak ki bunlar kâfirlerin elbiselerindendir. Onları giyme!”[1] buyurdu. Bazı rivayetlerde “Cehennem ehlinin elbiselerindendir”[2]buyurduğu nakledilirken rivayete yer veren bir kısım kaynaklar da Efendimiz’in Amr’a “Bunu (giymeyi) sana annen mi emretti? Yıka bu elbiseleri”[3] buyurduğunu zikretmektedirler. Arap lisanında Usfur (Aspur) “Boya” “Elbisenin kendisiyle birlikte boyandığı bitki” vb. gibi anlamlara gelmektedir.[4] Bu bapta Hz. Ali (RadıyallahuAnh)’den gelen Allah Resulu (Aleyhissalatü vesselam)’ nün kendisini Usfurla elbise giymboyanmış ekten nehyettiğine dair rivayetler de mevcuttur.[5] Bu rivayetler Aspur dediğimiz bitkiyle sarı rengine boyanmış elbiseden bahsetmektedir. Bu gibi rivayetlerden yola çıkan bir kısım âlimler sarı renkte elbise giymenin caiz olmadığını söylemişlerdir. Lakin Sahabe Tabiin ve sonrakilerin cumhuru, eş-Şafii, Malik (Rahimehumullah) bunun mübah olduğu görüşüne gitmişlerdir.[6] Hanefilerde tercih edilen görüş ise Aspur ile boyanmış elbisenin giyilmesinin tahrimen mekruh olduğudur.[7]
Kırmızı elbise giymeye gelince bu konuda yasaklayıcı rivayetler gelmiştir. Bazı Sahabe’ nin “ Allah Resulü beni kırmızı elbise giymekten nehyetti”[8], “ Allah Resulü’ nün yanına üzerinde kırmızı renkli iki elbise bulunan bir adam girdi ve selam verdi. Nebi onun selamını almadı”[9], “Şeytan kırmızıyı sever. Kırmızıdan ve şöhret kokan her elbiseden sakının”[10] şeklindeki rivayetler bu kabildendir. Nehiy rivayetleri sebebiyle şöhret ve süslenme maksadıyla kırmızı elbise giymek İmam Malik’ e göre mekruh sayılmıştır. İmam eş-Şafii’ye göre ise kırmızı giymekte bir beis yoktur.[11] Zira Şemâil ve Sîre kitaplarını inceleyenler Peygamber Aleyhissalatü vesselam’ın kırmızı elbise giydiğine dair muhtelif sahabîlerden nakledilen rivayetleri[12] göreceklerdir. Her ne kadar haram olduğuna delalet eden bir takım rivayetler mevcutsa ve bu rivayetler Hanefi mezhebimize ait farklı kitaplarda[13] başta caiz olup sonradan yasaklandığı[14] konuyu detaylı bir biçimde ele alan et-Tehânevî’ nin de ifade ettiği gibi -evlâ olanın giymemek olmasıyla birlikte- kırmızı giymenin caiz olmasıdır.[15]
[1] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned,XI/ 62 No: 6513, Müslim, Sahih, No: 5485 Hakim, el-Müstedrek, Libas, No: 7398, Ebu Avane, Müsned, No: 8532, Tayâlisi, Müsned, No: 2392, el-Beyhaki, es-Sünenu’l-Kübrâ, No: 5971,
[2] et-Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebir, No: 14357,
[3] Müslim, Sahih, Libas, No: 2077 et-Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat, No: 1788, el-Kebîr, No: 14352,
[4] Muhtaru’s-Sıhah, I/467, el-Kamusu’l-Muhît, I/567 , İbn Manzur, Lisanu’l-Arab, IV/ 581, el-Mu’cemu’l-Vasît vd.
[5] Müslim, Sahih, Libas, No: 2071, Tirmizi, Sünen, Libas, No: 1737, Nesaî, es-Sünenu’l-Kübrâ, No: 9574
[6] eş-Şevkânî, Neylu’l-Evtar, II/ 451 Daru’l-Hadis, Kahire, 2005
[7] Taki el-Usmânî, Tekmiletu Fethi’l-Mülhim, IV/ 68 Daru’l-Kalem, Dımeşk
[8] Ahmed b. Hanbel, Müsned, I/ 81, 611, Müslim, II/ 49, Nesâî, II/ 188 VD. [İbnu’l-Esîr, Camiu’l-Usûl, IV/190] Mektebetu’l-Halvânî,
[9] Ebu Davud, Sünen, Libas, No: 4071, Tirmizi, Sünen, Edeb, No: 2807
[10] Hakim, el-Künâ, Ebu Nuaym, el-Ma’rife, İbn Kâni’, İbnu’s Seken, İbn Mende, İbn Adiy, [eş-Şevkânî, a.g.e., II/ 454]
[11] Vehbe Zühaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletuhû, II/ 976 Daru’l-Fikr, Dimeşk, 2007, B.X
[12] et-Tirmizi, eş-Şemailu’l-Muhammediyye, s. 37-38 Daru’l-Minhâc, Cidde, 2007, B.II, el-Beğavi, el-Envâr, I/ 145 Daru’l-Mektebî, Dımeşk, 1995, B.I, Irakî, Elfiye, (لَبِسَ أيْضًا حُلَّةً حَمرَاء * فَزَادَهَا بِحُسْنِهِ بَهَاء), Kadı İyaz, Şifa, I/ 61 Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut-Lübnan, Muhammed b. Yusuf es-Sâlihî, Sübulu’l-Hüdâ ve’r-Reşâd, II/10 Vizaretu’l-Evkâf, Kahire, 1997, Abdullah Siracuddin, Seyyidunâ Muhammedun Resûlullah, s. 21, Mektebetu Dâri’l-Felâh, B.VII
[13] es-Serahsî, Şerhu’s- Siyeri’l-Kebîr, I/15 Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut-Lübnan, 1997, B.I
[14] Ali el-Kârî, Mirkâtu’l-Mefâtih, VIII/ 205 Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut-Lübnan 2012, B.III
[15] et-Tehânevî bu görüşünü Şürunbülâlî’ ye dayandırır. Bkz. İ’lâu’s-Sünen, XVI/8126 Daru’l-Fikr, 2001, B.I
Cevapla
Yorumları Görüntüle